MEME ESTETİĞİ
MEME ESTETİĞİ®
CERRAHİ
Meme estetiği (meme küçültme, meme büyültme, meme dikleştirme, meme asimetrisinin düzeltilmesi) kadın güzelliğinin en hassas konularından biridir. Meme estetik ameliyatları en çok başvurulan estetik ameliyatlardır. Gelişen teknoloji ve meme implantları sayesinde bugün çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Yıllardır kadın ve anne olmanın en önemli sıkıntılarından biri problem olmaktan çıkmakta, kadını çok üzen konuların artık çözümü bulunmaktadır.
MEME BÜYÜTME
Meme büyültme operasyonlarında, meme dokusunun yapısal olarak, normal hacminden küçük olduğu ve sarkmış olduğu durumlarda meme implantları yerleştirilerek gerçekleştirilmektedir. Kullanılan implantlar kapsül oluşumunu azaltan özel bir yüzey dokusuna sahiptir . “Kapsül”, implant yerleştirildikten sonra çevresini saran, onu sınırlayan bağ dokusuna verilen isimdir. İmplant çevresi sarılarak izole edilir. Bazen kapsül oluşumu gereğinden fazla bağ dokusu oluşmasına neden olur. Bu istenmeyen bir kapsüler reaksiyondur. Genellikle implantın tipine, koyulduğu yere, cerrahi başarıya, kanamaya, operasyon sonrası uygulanması gereken masaja bağlı olarak değişiklik gösterir.
İmplantlar memenin tipine ve göğüs yapısına göre seçilir. Damla şeklindeki implantlar memenin üst dolgunluğunu daha iyi oluşturduğundan tercih edilmektedir. Son derece sağlam ve dayanıklı olan implantların damla, yuvarlak, dar ve geniş tabanlı çeşitleri bulunmaktadır. Yükseklik açısından farklı ölçülere sahiptirler. Kliniğimizde kullanılan implantların içerisinde meme doku kıvamına en yakın, “kojel” olarak adlandırılan jel bulunmaktadır. Bu jelin implanta yerleşimi üretim merkezinde gerçekleşmektedir.
İmplant büyüklüğünü belirlemek için özel bir prova yapılır. Hastanın önce meme dokusunun hacmi özel bir aletle ölçülür. Daha sonra kullandığı desteksiz ve destekli sutyenler arasındaki fark belirlenir, bütün bu detaylar gözetilerek yeni meme boyutuna birlikte karar verilir. Karar verilen ölçüdeki deneme implantı çıplak göğüs dokusunun üzerinde doğru yere yerleştirilir. Bu implantın üzerine sıkı bir tişört giydirilir. Hastanın kendisinde oluşacak değişikliği üç boyutlu olarak farklı açılardan görmesi ve isterse kendi güvendiği kişiler ile kararını paylaşması sağlanır. Bu hazırlanmış yapının üstüne planladığı sutyen giydirilerek sutyenli ve sutyensiz nasıl duracağı gösterilir.
MEME BÜYÜTME SÜRECİ
Meme ameliyatlarından önce hastaya sunulan üç boyutlu bu provalar beklentilerin daha iyi algılanmasını sağlamaktadır. Bilgisayar animasyon sunumları bu kadar başarılı bir algı sağlayamayabilir. Üç boyutlu prova sayesinde arzuladıkları büyüklüğe dokunabilmesi, görebilmesi, hastamıza ideallerini daha iyi algılatır. Operasyon esnasında planlanan hacim deneme implantları ile test edilir. Son karar doktora bırakılır. İmplantın nereye yerleştirileceği genellikle doktorun tercihine bağlıdır. Hastanın yeterli göğüs dokusu yoksa kas altı tercih edilir. İmplantı örtecek, doğal hissettirecek yeterli doku varsa süt bezinin arkasına yerleştirilebilir. Bu teknik, minimal oranda sarkmış göğüsleri de dikleştirilebilmekte, daha doğal bir görünüm kazandırmaktadır.
İmplant üç farklı noktadan yerleştirilir: meme başı, meme altındaki katlantı veya koltuk altı. Meme başından girmek nerdeyse iz bırakmaz. Meme altı son derece iyi iyileşir, zor farkedilir hale gelir. İmplantın kas altına yerleştirilmesi durumunda ise, kol hareketleri sırasında üç veya dört gün süren kas ağrısı oluşabilir, ancak ilerleyen günlerde bu giderek azalır. Süt bezi altına yerleştirildiğinde daha rahat bir iyileşme dönemi yaşanır. Operasyon sonrası aynı gün hastaneden çıkmak mümkündür. Bir gün hastanede kalınması tercih edilir. Operasyonda giydirilen özel sutyenin 4 ile 6 hafta arası kullanılması ve bu dönemde kol aktivitesi gerektiren sporlardan kaçınılması önerilir. Giderek artan bir hızda göğüs dokusu daha doğal bir görünüm ve kıvam kazanır. Hastalarımız ilerleyen yıllarda kendilerinde meme implantı varlığını bile unutmaya başlarlar.
MEME KÜÇÜLTME
Ergenlik, hamilelik, menapoz dönemlerinden sonra özellikle meme dokusu ile ilgili şikayetler artar. İri göğüs omurgada ağırlık artışına, duruş bozukluklarına neden olur. Memelerin ağırlığından kaynaklanan, sutyen askılarının belirginleştirdiği izler görülür. Meme altında haşlanmaya, tahrişe eğilimli bir bölge oluşur. Ağırlık etkisi ile memenin gerilmesi de deri üzerinde çatlamalara yol açar.
Ayrıca günlük aktivite ve uyku sırasında nefes alma zorlaşır, yorgunluk belirtileri görülür. Kadının yeniden cinsel çekiciliğini kazanması, memesinin yıllar önceki diriliği ve yüksekliğine ulaşması için destekleyici tedavi kaçınılmaz olur. Günümüzde bazı ülkelerde iri, ağır meme dokusu için yapılan operasyonlar sağlık sigortası tarafından bile karşılanır duruma gelmiştir.
Önce mevcut meme dokusu ölçülür. Kişinin göğüs, bel, basen, kilo, boy ölçümleri yapılır. Bedenine uygun ideal büyüklük ve yükseklik saptanır. Bu noktada kişisel istekler değerlendirilir. Estetik oranlar açısından yönlendirmelerimiz fayda sağlamaktadır. Tecrübelerimiz ileride geri dönüşü zor değişimlerin sigortasıdır.
Memenin problemi her zaman irilik olmayabilir. Bazı durumlarda ideal büyüklükte meme dokusu vardır. Fakat ileri derece elastikiyet kaybına bağlı deri gevşekliği ve sarkma söz konusu olduğundan meme başı olması gereken yerden aşağıya yerleşebilir. Böyle durumlarda mevcut meme dokusu şekillendirilerek daha sıkı ve yüksek konuma getirilir. Gevşekliğe sebep olan meme cildi çıkarılarak ideal sonuca ulaşılır. Meme başı doğal yerine getirilir. Böylece meme implantı kullanılarak büyütülen ve dikleştirilen memelerdeki gibi estetik sonuçlara ulaşılır.
MEME KÜÇÜLTME SÜRECİ
Memenin yeniden şekillendirilmesi cerrahi tekniklerle mümkündür. Estetik cerrahinin temel prensiplerinden biri doğru yerleri seçerek izleri saklamaktır. Memede areola (meme başı) diye tanımladığımız alanın dış sınırı beyaz renkte geçiş hattına sahiptir. Meme çevresindeki izi buraya saklarız. Çünkü iyileşen yara izi beyaza yakın bir değişim gösterir. İyileşme döneminde izlerin genişlememesi için özel dikiş teknikleri ve malzemeleri kullanılır.
Meme dikleştirme ve meme küçültme operasyonlarının büyük bir kısmında kısa iz oluşturan bir teknik kullanılır. Kadınlarımız iz konusunu çok önemsemektedirler. Hassasiyetlerini çok önemsediğimizden, özel tekniklerle izi minimuma indirmeyi başarabiliyoruz.
Memenin alacağı yeni ideal formu, iz kadar önemsiyoruz. Formun güzelliği, izin kalitesi tatminkar sonuçları bizlere sunar. Cerrahi izlerimizi kategorize edersek: Yuvarlak meme çevresi (areola) izi, lolipopa benzeyen areola ile birlikte dikey çizgi izi, Areola ile dikey çizgi ve ters T çizgisi olarak anlatılabilir. Memenin yapısına göre izler ve teknikler değişiklikler gösterir. Yaklaşık altı ay sonra izler oldukça zor fark edilir hale gelmektedir.
Meme dikleştirme cerrahisi daha çok cilt sıkılaştırmaya yöneliktir, areolanın olması gereken doğal yerine transfer edildiği bir tedavidir. Memenin küçük ve sarkık olduğu durumlarda meme hem implant ile büyütülür hem de dikleştirme cerrahisi uygulanır. Titiz ve iyi bir planlama ister.
Meme küçültme cerrahisi ile memenin fazla dokusu uzaklaştırılır, cilt sıkılaştırılır ve areola ideal yerine transfer edilir. Çıkarılan meme dokusunun patolojik açıdan incelenmesini memenin dokusal yapısını örneklemesi açısından çok kıymetli buluyoruz. Meme ameliyatı öncesinde 35 yaş altında ultrasonografi, 35 yaş sonrası mamografi ve meme USG’si mutlaka istenmektedir. Memenin incelenebilmesi, cerrahi sonrası radyolojik kıyaslamanın bu görsellerle yapılabilmesi için bunu önemsiyoruz. Operasyon sonrası bir gece hastanede kalmak gerekebilir. Özel bir sutyen giydirilmektedir. Gizli dikiş tekniği kullanılmakta, eriyerek kaybolacağı için dikişler daha sonra alınmamaktadır. Operasyon sonrası genellikle dört hafta boyunca spor aktivitesine ara vermek önerilir. İş hayatına geri dönüş, üç ile yedi gün arasında mümkün olabilmektedir.