RINOPLASTI (BURUN)®

CERRAHİ

Burun estetik ameliyatı (rinoplasti), yüzün ifadesini değiştiren en önemli estetik operasyonlardan biridir. Yüzümüzün merkezindeki stratejik yapısı nedeniyle burnumuz ifademizin oluşmasında en yüksek role sahiptir.

Burun estetik ameliyatının ön çalışması en az ameliyat kadar önemlidir. Karar verilen sonucu elde edebilmek çok titiz ve ciddi bir çalışma gerektirir. Anatomik dengeler, özellikle alt, üst çenenin, dişlerin pozisyonu ve dudakların yapısı, burunun kıkırdak yapısı önemlidir. Yüz bütününde burunun yerleşimi incelenir. Planlanan değişimleri hastamız ile birlikte gerçekleştiriyoruz. Hazırlanan animasyonlara bakılır, hassas notlar alınır, çizimler yapılır. Sadece kliniğimizde uygulanan çok özel bir çalışma ile operasyon sonrası elde etmeyi planladığımız yeni burnun şeklini canlı olarak hastamıza ve yakınlarına gösterebilmekteyiz.

Foksiyon açısından iyi ve sağlıklı nefes alabilen bir alt yapının üzerinde yükselen burunun iyi , güzel ve estetik normlara daha yakın olduğunu biliyoruz. Bu nedenle nefes alma fonksiyonuna çok önem veriyoruz. Foksiyonel bir buruna sahip olmakla estetik ve doğal görünümü yakalamanın birbirinden ayrılmaz özellikler olduğunu iyi bilmeliyiz.

Anatomik, estetik, fizyolojik dengeleri gözeten burun ameliyatları deliklerin içerisinden endoskopik yapılır. Bazen endoskopik cerrahi de eklenir. Amaç doğal, dengeli ve estetik bir görünümdür. Son derece konforlu ve rahat bir operasyondur. Uygulanan özel anestezi sayesinde de operasyon sonrasında ağrı olmaz. Burun ucunda herhangi bir iz oluşmaz. Genellikle deliklerin içinden yapılan kapalı tekniği tercih etmekteyiz. Gerektiğinde revizyon denilen çoklu cerrahiler sonrasında açık teknik tercihimiz olabilmektedir. Morluk olmaması için gereken önlemler alınır.

Burun deliklerininden iç kısıma doğru yaklaşıldığında nazal valf olarak adlandırdığımız bölgeye geliriz. Nazal valf nefes alma fonksiyonunda önemli bir yere sahiptir. Nazal valf çadır yapısını andırır. Derin bir nefes aldığımızda genişleyerek çadır gibi açılan nazal valf sayesinde içimize çektiğimiz hava rahat bir şekilde ilerleyerek burun kanalımızdan geçer. Oysa nazal valf bunu başaramaz ve kollaps olarak tanımladığımız çökme ve kanalın iki duvarının birbirine yapıştığı duruma sebep olursa ,nefes alma fonksiyonunda yetersizlik gösterecektir. Bu yapının onarılması kanalın desteklenmesi fonksiyonel nefes almak açısından çok kıymetlidir. Ayrıca septum olarak adlandırdığımız yapı sağ ile sol burun kanallarını birbirinden ayıran bölmedir. Septumun sağa ve sola dönmesi yani deviyasyonu ile kanallarda tıkanıklıklar olabilir. Bunun yanında kanalların dış kısımlarında konka olarak tanımladığımız havayı ısıtan, nemlendiren yapılar vardır. Konkaların büyüklükleri ve yerleşimleri de bazen hava yollarını daraltır. Bazen küçültülmeleri ve pozisyon değişiklikleri gerekebilir. Bu işlemlerde çeşitli teknikler vardır. Radyofrekans ile küçültme oldukça yaygındır.

Burun ameliyatları sonrasında hava yolunu kapatmayarak nefes almaya izin veren küçük silikon stentler kullanılır. Stentlerin içerisinde hava yolları vardır. Hava yollu olan silikon stentler artık tamponların yerini almıştır. İkinci gün silikon stentler çıkarılır. Böylece iki gün boyunca nefes alma kesintiye uğramamış olur. Yedinci gün aluminyum koruma ateli ağrısız bir şekilde alınır.

Burun ameliyatı olacak hastanın ameliyattan bir hafta önceye kadar aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçlardan uzak durması gerekmektedir. Yine ameliyattan önce sigara içilmemesi sağlıklı bir tedavi için önemlidir. Cerrahi sonrası soğuk uygulaması çok yararlı olur.

Ortalama bir kaç hafta içinde kabul edilir sonuç ortaya çıkar. Ödemlerin tamamen kaybolması aylar içerisinde olur. Genel olarak 7 ile 10 gün sonra çalışma hayatına dönüş gerçekleşir. Sosyal hayata geçiş için bir hafta yeterlidir.

Özellikle nefes alma sıkıntısı olan hastaların bu cerrahileri erken yaşta olması bir avantajdır. Amaç varolan anatomik yapı bütünlüğü içerisinde en ideal oranı (altın oran) yakalmak olmalıdır. Bu nedenle her kişi kendi oranlarına göre özeldir. Başka bir eserden, fotoğraftan esinlenilebilir. Fakat asıl olan kişinin kendi doğrularını bulmak olmalıdır. Bu bize cerrahi sonrası hayatlarına geri dönen hastalarımızın ne kadar doğal kabul edildiğinin, sonucunu yaşatmaktadır. Yüzün ortasında olan bir yapının cerrahisinin fark edilmemesinin sırrı bu olsa gerek.


ESTETİĞİN Kaynağı SİZSİNİZ BİZ Var Olanı GÜZELLEŞTİRİYORUZ!